When You Look Me In The Eyes....

Vanessa'nın Ağzından;
Bu dünyada ki en şanslı insanlardan biriyim. Belki de en en şanslısı. Çünkü çevrem birbirinden iyi insanlarla dolu ve ben onları çok seviyorum. Hepsi benim için çok değerli. Ama içlerinden birisinin benim için değeri çok farklı. O benim Bitanecik Sevgilim, ZAC.... Onsuz bir hayatı düşünemiyorum, benim en zor günlerimde yanımda olan bana hep destek çıkan ve varoluşuyla beni ayakta tutan onun aşkı, içindeki bana duyduğu sevgi. Ona deliler gibi Aşığım.... Sonsuza dek ve daima.
Birgün sahilde yürürken;
.........................
Zac: (vanessanın önüne geçtim ve yüzünü iki elimin arasına alıp alnını alnıma dayadım göz gözeydik artık)
Vanessa: (gözlerime baktığın an) Seni Seviyorum Bitanem....(diyi vermiştim)
Zac: Deliler gibi ve Sonsuza Kadar... (onu kendime çekip tutkuyla öpmeye başlamıştım)
..........................
Zac'in Ağzından;
Seni kendime ilk defa bu kadar yakın hissetmiştim. Sanki koskocaman bi rüyanın ortasındaymışız gibi... Birazdan gelip birisi uyandıracak ve bu güzel rüya son bulacakmış gibi geliyordu ve ben çok korkuyordum. Senin sıcaklığın tüm vücudumu sarmıştı artık. Senin sıcaklığın beni de ısıtmıştı. O sıcacık dudaklarına eğildiğimde birden içimi bir sıcaklık kaplamıştı. Sonra ellerini saçlarımın arasında gezdirmeye başladın ve seni ilk hissettiğim an şu dakikadan itibaren şiddetlenmişti. Artık bedenim sana daha yakın, ruhum senin, yüreğim senin için atıyordu, bunu çok iyi anlamıştım. Hayatımın anlamı sendin. Sen olmadan ben bi hiçtim. Sen ancak bir Melekte bulunacak masumlukta ve saflıktaydın. Aklımı başımdan almıştın bir kere. Ve ben hiç bir kıza karşı daha önce bu duyguları hissetmemiştim. Sen Teksin benim için, ilksin. Benim Bitanecik Meleğimsin...
Şu sözleri yazana kadar hala dudaklarımız kenetli birbirine. Ayrılmadık henüz birbirimizden ama bu öpüşme bittiğinde birbirimizi hiç olmadığımız kadar iyi hissedicez bunu biliyorum ve şuan ayrıldık, bana sıkıca sarıldım ve bende sana ^seni asla bırakmayacağım^ diye sarıldım. Bitanecik Meleğim, Vanessa!!!

VANESSA ANNE HUDGENS=======>


Dünyaca ünlü bir Sanatçı genç kızımız. Almanya doğumlu fakat lise2nin yarı döneminde New Yorka yerleştiler ve Zaci Liseden beri tanıyor. Hem oyuncu hemde şarkıcı.Çok duygusal ve akıllı bir kızdır. 20 yaşındadır. Güzelliğiyle, duruşuyla, fiziğiyle, hareketleriyle , tavrıyla tüm erkekleri kendine hapsedebilir. Ama biraz Asi bir kızdır, çılgındır. Zac ise bu özelliğine bayılmaktadır. Ama Zacin başını döndürmeyi hiçbirşey yapmasa bile başarıyor. En yakın arkadaşı Ashley Tisdale ve Chace Crawford .Babasıda Dünyaca ünlü bir Şarkıcı John Hudgens, Annesi ünlü bir dansçı Jane Hudgens. Bir de ablası var Stella Hudgens. O kanada doğumlu ve evli olduğu için eşiyle birlikte orada yaşıyor.

Zachary David Alexander Efron======>


Henüz Dünyaca olmasada Vanessa ile Sevgili olduğu için oda yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. Çok iyi bir oyuncudur ama seside iyidir. Vanessa onun okuduğu Liseye geldikten sonra hayatı çok değişmiştir tıpkı Vanessanın değiştiği gibi. Çok yakışıklı ve akıllı bir çocuktur. Ama aynı zamanda accayip kıskançtr. Ama sadece Vanessaya karşı.Onu tüm erkeklerden kıskanıyor.En yakın arkadaşı Chace Crawford ve Ashley Tisdale .Babası Tony Efron, annesi Tanya Efron. Birde erkek kardeşi var Daniel Efron.

ASHLEY TİSDALE========>


Çok tatlı ve sevimli bir kızdır. Chace Crawford ile nişanlıdır. Ashley 24 yaşındadır. Oyuncu ve aynı zamanda şarkıcıdır. Vanessa ile Disney de tanışmışlardır ve onu çok sevmiştir. Tıpkı bir kardeş gibilerdir. Chace'e deliler gibi aşıktır. En yakın arkadaşları Vanessa Anne Hudgens ve Zac Efron.

CHACE CRAWFORD=======>


Çok tatlı, sempatik ve akıllı bir çocuktur. Nişanlısına çok bağlıdır onu çok seviyordur. İyi bir oyuncudur. En yakın arkadaşları Zac Efron ve Vanessa Anne Hudgens.

CHAD MİCHAEL MURRAY=======>


Bu karakter sonradan eklenicektir, ben haber vereceğim....

......................ŞİMDİDEN HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...............................[u]

gsl bişiye benziyo dvm et

Bu benim ilk Seneryom umarım beğenirsiniz. Okuyunca yorumlarınız bekliyorum. Şimdiden hepinize Teşekkürler.
Bu arada ben ÖZGE. Size kendimi tanıştırmayı unuttum.

devam ltfn özge:)

Ya çok az kişi seneryo okuyor, zevkli olmuyo ki yazma isteyi gelmiyo insanın

Ayy özgem canım benim harikasınn yhhaa

====2.BÖLÜM======>
Vanessa: (yavaşça zaci ittim ve) Seni Çok Seviyorum.
Zac: Bende Seni Çok Seviyorum Meleğim....
Van: Bişi söyliycem, benim uykum geldi....
Zac: Yha uykunun sırası mı bebeğim şimdi yha
Van: Ama napayım çok geldi.
Zac: Off tamam pekala, uyuyalım o zaman, gel... (vani iyice sararak köşeli koltuğa uzandık ve uyuduk, 5 saat sonra uyandım ve saat sabaha karşı 5'ti. Vanessaya baktım ve uyandırmaya kıyamadım, kıpırdamadan ölece ona baktım ve alnına bir öpücük kondurdum.) Meleğim benim...
Van: ( şuan çok kötü bir rüya görüyrdum ve ^^Zac^^ diye sayıklamaya başladım) Zac, Zac, ZAAAAAAAAAAAAAAAAC...
Zac: (bişi oldu zannetmiştim ve çok korkmuştum, onu dürtüyordum ve uyanmasını sağlamaya çalışıyorudm) Vanessa, uyan van. Tamam yok bişi uyan hadi, Meleğim lütfen hadi
Van: (son kez) ZAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAC (demiştim ve birden doğrulmuştum)
Zac: (vanessayı kendime çevirdim ve ona sıkıca sarıldım saçlarını öpmeye başladım) şiiiiiiiiiiiitttt, tamam geçti aşkım, tamam, tamam
Van: (rüyanın etkisi ile hafif ağlıyordum) Zac, çok korktum ben (ağlamam daha da hızlanmıştı, artık sadece göz yaşlarım akmıyordu, hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.) Hemde çok
Zac: (onu böyle görmeye dayanamıyordum) Tamam, geçti bak, ben buradayım, seninleyim, yanındayım, hiçbi şekilde korkmana gerek yok (yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve öptüm) Tamam mı? Ne gördün, söylemek istermisin?
Van: Ben (aklıma geldikçe ağlamaya başlamıştım, daha şiddetli) Ben, seni kaybetmiştim, sonsuza dek...
Zac: şiiiiiiiit asla böyle bişi olmuycak, ASLA... Buna izin vermem tamam mı?
Van: (sadece başımı sallayabilmiştim)
Zac: Tamam, acıkmışsındır umarım çünkü ben çok acıktım... (morelini yerine getirmeye çalışıyordum, sürekli gülmeye çalışıyordum fakat onu böyle gördükçe bunda zorlanıyordum)
Van: Nıçç ben acıkmadım.
Zac: Aaa ama nedemek acıkmadım, ben yapıcam ve sende yemiycek misin yani?
Van: Valla acıkmadım Aşkım.
Zac: O zaman daha güzel bi fikrim var (dedim ve onu belinden tutup koltuğa yatırdım ) Ben seni yerim... (dedim ve boynuna küçük küçük öpücükler kondurmaya başladım, artık gülüyodu, onun gülmesini görebilmek için herşeyimi veririm, o kadar güzel gülüyor ki aklımı başımdan alıyo)
Van: (artık gülmeye başlamıştım, çünkü gıdıklanıyordum, beni güldürmeyi yine başarmıştı)Yhaaaaaaaaaa tamam bırak, gıdıklanıyorum, ZaCCC
Zac: (başımı kaldırdım ve direkt yüzüne baktım) Efendim???
Van: Bence sen gerçek bi kahvaltı etsen daha doyurucu olur
Zac: Beni senden iyi hiçbişi doyuramaz
Van: Ama ben gerçek bi kahvaltı istiyorum
Zac: Hani sen acıkmamıştın?
Van: (hemen doğrulmaya çalıştım ve zorlada olsa doğruldum) O az önceydi, hem ben şimdi acıktım
Zac: İyi siz bilirsiniz küçükhanım, öyle olsun bakalım
Van:
Zac: (hemen karşı tarafa gittim, çünkü mutfak oradaydı ve bişiler hazırlamaya başladım. Sonra van arkadan geldi ve bana sarıldı, bi öpücük verdi) Ama böle yaparsan kahvaltı hazırlayamam küçükhanım
Van: Tamam (dedim ve bangonun üstüne oturdum, zaci izlemeye koyuldum. Sonra yanıma geldi ve belime sarıldı)
Zac: Sen beni mi izliyceksin bakalım?
Van: Bi sakıncası mı vardı?
Zac: Ama ben sen burada böyle dururken yemek yapamıyorum.
Van: İyi tamam o zaman birlikte yaparız
Zac: Bak o daha iyi bi fikir (dedim ve belinden tutarak bangonun üstünden indirdim) Başlayalım o zaman...
Van: Başlayalım bakalım...
Çok eğlenmiştim, daha önce bu kadar keyifle yemek yaptığımı hatırlamıyorum. Harikaydı onunla yemek yapmak. Oyun oynuyordu resmen benimle yemek yaparken. Çok muzurduk ikizmizde. Bana sürekli ^^Baş Belası Seni^^ diyip duruyordu. Bende ona ^^Napalım Senin Baş Belanım^^ diyordum. O da sadece gülmek ile yetiniyordu. Ve sonunda bitmişti, artık yiyebilirdik. Masayı kurduktan sonra oturduk ve yemeğe başladık.
Zac: Immm, harika olmuş, elime sağlık.
Van: Aaa pislik, bende yaptım herhalde (dedim ve yüzüne bi peçete attım)
Zac: Şaka bebeğim Şaka
Van: iyi öyle olsun bakalım...
Zac: Meleğim birazdan şöyle bi orman gezintisi mi yapsak ya, ne dersin?
Van: Olabilir aslında ama
Zac: Merak etme yanında benim varım yemezler seni... Ama ben ayrıyım ben yiyebilirim
Van: Aa sen, sen varya çok pisliksin
Zac: Napayım ama senin pisliğinim (yemeklerimizi yedik ve ortalığı toparlayıp, ormana doğru yolculağa başladık)
Van: Off karşımıza bişi çıkmaz demi( Zace sıkıca sarılmıştım, o zaten beni bırakmıyordu)
Zac: (hafif ürkütücü bir ses tonuyla onu daha da sararak kulağına fısıldadım) Mesela benim gibi bişi çıkabilir ve seni (dedim ve onu bir hışım kucağıma aldım) yiyebilir....
Van: Yaa iyice korkiyim diye mi yapıyosun ya, offf. Seninle ormanın içinde dolaşmam başlı başına bi hataydı zaten.
Zac: Bak sen?
Van: (Çok ürkütücü bir ses duymuştum ve bağırarak zacin boynuna sarıldım)
Zac: Korkma Meleğim, sadece bi kuş....
Van: Ne kuşu acaba....
Zac: Baykuş
Van: Saçmalama baykuşlar geceleri çıkar...
Zac: iyi öyle olsun.
Van: (zacin kucağından atladım ve) hem ben yürümek istiyorum(dedim ve önden önden yürümeye başladım, tabiiki de korkuyordum böle tek yürürken, ama zacin arkamdan geldiğini bildiğim için içim rahattı. Sonra zacin ayak sesleri yavaş yavaş yok olmaya başladı ve merak edip arkamı döndüğümde Zac arkamda yoktu. Çok korktum ve) Zaaaaaaaaaaaac, nerdesin çık ortaya. Yine beni korkutucak mısın? Hadi ama şaka yapmanın hiç sırası değil şimdi... Zaaaaaaaaaaaaaaaaac, nerdesin? (hala ses yoktu ve artık endişelenmeye başlamıştım. Dolaşmaya başladım ve çok korkuyordum. Koskocaman ormanın içinde yanlız olduğumu düşünüyordum. Artık gözyaşlarımı daha fazla tutamadım ve ağlamaya başladım. Tam o sırada birisi beni kolumdan tuttu ve kendine doğru çekti, tam onu görücekken gözlerimi kapattı ve kim olduğunu göremedim. Çok korkuyordum, bayılıcaktım artık. Onu yumruklamaya başlamıştım. Ama hala gözlerimi kapatıyordu ve beni öpmeye başlamıştı. Sesim çıkmıyodu. Halbu ki bağrabilirdim, ama yapamıyordum, korkuyordum ve sesim çıkmıyordu. O ise beni öpmeye devam ediyordu. En sonunda bi tokat attım ve onu ittim.) İmmmmmmmmmdddddddaaaaTTTT. (Fakat yerde yatan kişiyi görünce birden naptım ben dedim.) Zaaaaaaaaac. İnanmıyorum sana yha. Beni ne kadar korkuttuğunu biliyo musun sen?
Zac: Off van elin amma da ağırmış senin ya, başım, başım çok acıyo, Off (dedi ve birden başı düştü. Bende bişi oldu zannettim ve hemen yanına koşarak çömeldim ve dürtmeye başladım, uyanmıyodu. O sırada imdat diye bağırmaya başladım, belki bi ihtimal birileri vardır diye ama kimseden ses gelmiyordu. Ben ise hala bağırıyordum.) İmmmmmmmmmdaaaaaaaaaaaaaaaaattttttttt. Kimse yok mu? Yardım edin lütfen (başımı ormana doğru çevirmiştim ve o sırada zac kalktı ve bana bi öpücük verdi, gülmeye başladı.)
Zac: Sen beni çok mu seviyosun (dedi ve beni kendine doğru çekerek uzandık) Kıyamam ben sana
Van: Kıydın ama, hemde 3 kere korkuttun.
Zac: Özür dilerim bebeğim. ben bu kadar korkucağını bilseydim hiç yapmazdım.
Van: (sinirli bi şekilde)o zaman bilmen gerekiyormuş demi (bi hışım ayağa kalktım ve kendimi bunu yapmamam gerektiğini bildiğim halde ormana attım ve görü görüne bi taşa takılıp düştüm) Aaaaaaaa bileğim....
Zac: (Arkasından gidiyordum ve onu öyle görünce hemen hızlıca yanına koşup diz çöktüm) Vanessa, iyi misin?
Van: Bileğim, bileğim çok acıyo zac....
Zac: Tamam, geçicek tamam mı? Hadi şimdi yavaşça kalkalım (dedim ve onu sıkıca belinden tutup kaldırdım) Basmayı dene meleğim hadi
Van: Offf olmuyo işte, basamıyorum, canım acıyo
Zac: Tamam, dur (arkamda yüksek taşlar vardı vani kucağıma aldım ve onlardan birisine oturttum. Bileğini ovmaya başladım) burası mı?
Van: Evet, çok acıyo, elleme lütfen canım yanıyo öyle
Zac: Offf bensiz gidersen böyle olursun işte
Van: Ne yani tüm suç benim mi? Özür dilerim beyefendi, gerçekten.
Zac: Yha bebeğim tabii ki hayır, ama beni çok korkuttun, özür dilerim (dedim ve sarıldım, sonra öptüm)
Van: Sanki sen beni korkutmadın, sen daha çok korkuttun. Ödeştik işte
ZAc: Tamam, çok mu kızdın?
Van: Eğer akşama kadar yürüyemessem ve burada sabahlamak zorunda kalırsak, asıl o zaman kızıcam Zac haberin olsun.
Zac: O hiç problem değil Meleğim, ben seni eve kadar taşıyabilirim.
Van: Hayır, sağol gerek yok
Zac: sen bilirsin, diyemiycem (dedim ve hemen onu kucağıma aldım) çünkü seni ben eve kadar böyle gtürücem.
Van: Yha hayır bırakır mısın beni?
Zac: Tabii ki hayır, hem birazdan hava kararıcak, seni burada bırakıcak halim yok kusura bakma ama
Van: Offffff
Zac: Bak ben sana ne diyorum sen yine aynı şeyi yapıyosun?
Van:Sevgiliye Off denmez..
Zac: Aferin benim Meleğime... (5 dakika sonra vanden ses gelmeyince yüzüne baktım ve uyuyakaldığını gördüm. Aslında bıgünü düşündümde onu gerçekten de çok üzdüm ve korkuttum. Ama yarın kendimi affettiricem. Kesinlikle. Ben içimden bunları düşünürken eve varmıştık bile, içeriye girdik ve ben onu hemen üst kata çıkarttım, bi odaya girdik ve onu yavaşça yatağa braktım. Sonra üstünü örttüm ve o Melek yüzünü izlemeye koyuldum.Daha sonra benimde uykum gelmişti ve yanına geçip yattımve sarıldım....)
Aslında bugün seni Nedensiz yere üzdüm, farkındayım. Çok üzgünüm Meleğim... Seni bu kadar korkutmak istememiştim. Ama yanlız şunu öğrendim ki, Beni Gerçekten Seviyorsun. Bende seni Seviyorum Meleğim, hemde daha çok.... İyiki benimsin, iyiki benim yanımdasın, iyiki sana değer veriyorum ve iyiki karşıma çıkmışsın Melek Yüzlüm......

Ayyy özge'mm harikayydınn yhaaaa

Dvm Et Cm ama bLmLeri Daa kısa yapsan Daa çk okuNr..